26 Nisan 2013 Cuma

GÖRSELLER





http://www.sakaryarehberim.com adresınden alınmıştır.
AKİF YENER'İN ONUN ADI EFSANE SAKARYA ŞARKISI
http://www.youtube.com/watch?v=YztkdQNgL1k adresinden alınmıştır.
MADEN DERESİ
Karasu ve Kocaali’ye kadar gelmişken deniz kıyısının sıcağından bunalanlar için çok yakında bir yer Maden Deresi; Adapazarı'na yaklaşık 1,5 saat, Karasu'ya ise 10 dk. uzaklıkta, Kocaali sınırlarında.
Karasu-Kocaali arasından içeriye doğru girince Cam Dağları'ndan kaynağını alan Maden Deresi’ne ulaşacaksınız. Derenin sesini dinleyerek, yeşile bezeli bir derede yürüyüşler yapmak ve güzel bir kır sofrası kurmak için ideal bir yer.
Maden Deresi'nde Konaklama İmkanı Yok
Maden Deresi’nde konaklama olanağı yok. Çadırınızı yanınızda getirmediyseniz Karasu veya Kocaali’ye gitmeniz gerekir. Güzel bir yemek yeyip, demlikle gelen tavşankanı çayı içtikten sonra bir kilim serip ağaçların altında güzel bir öğlen uykusu çekebilirsiniz. Mevsimine göre yerdeki küçük yaban çileklerini ya da böğürtlenleri toplayabilirsiniz.

Kentlerde büyüyen çocuklarınız için güzel bir değişiklik olur. Paçalarınızı sıvayıp derenin içinde yürüyüş de yapabilirsiniz. Derenin sularından yararlanan bir alabalık çiftliği de kurulmuş. Uğrarsanız hem seyreder hem de balık alabilirsiniz.

Maden Deresi'ne Tırmanış

Piknik alanından şelaleye doğru çıkabiliyorsunuz. Şelaleye doğru tırmanış ya derenin içinden yapılıyor ya da maden çıkartmak için kullanılan dar ve tehlikeli mağara ve geçitlerden yapılıyor.

Derenin içinden geçmek için özellikle yanınızda ayağa bağlanan ve kaymayan sandaletler olması gerekiyor. Ama akan su epey soğuk. Gerçi eskiden dere suyuna girmek haricinde bir seçeneğiniz yokken; şimdi dere içinde açılan yolları kullanarak da yer yer karadan yer yer sudan ilerleyebiliyorsunuz.


Eğer mağara ve geçitleri kullanacaksanız da muhakkak spor ayakkabı yerine trekking botlarını tercih ediniz. Çünkü yer yer 30 cm ile 1 mt. arası patikalardan geçiyorsunuz ki; bir yanı 100 mt'lik uçurum, bir yanı ise dik bir yamaç. işte bu dar ve nemli yolları kullanırken hayati tehlike oluşmaması açısından ayağınızda kaymayacak bir ayakkabı olması gerekiyor. 
Mağaralar ve taş balkonlar ise yaklaşık bir insan boyunda ve bir kişinin geçebileceği genişlikte. Ama yine bu mağara ve balkonlarda bölge bölge çok darlaşıyor. Hatta sırt çantanızı elinize alıp elleriniz ve dizlerinizi yere verip, emekleyerek ilerlemeniz gerekiyor. Mağara ve geçitlere çocuk, yükseklik korkusu ve kalp hastalığı olanların çıkarılmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. Bu durumdakiler dere içinden geçerek şelaleye gitmelidir.



http://www.sakaryarehberim.com adresinden alınmıştır.
ACARLAR LONGOZU
1,562 hektarlık bir alanı kapsayan Acarlar Gölü önemli bir göldür.Göl, Karasu ile Kaynarca İlçe sınırlarının birleştiği bölgede yer almaktadır.Karadeniz'e 700 metre uzaklıkta olan Acarlar Gölü'ne İhsaniye-Denizköy üzerinden ulaşılır.Acarlar Gölü Longoz Ormanı 25.06.1998/6526 sayılı Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile 1.derece doğal sit alanıdır.Koruma bölgesi içinde bulunan Acarlar Longozu , yaz aylarında kurumakta ,kışın ise su birikintisi ile oluşmaktadır.Longozun yüzölçümü 1.562 hektar olup ,derinliği 1,5 metreye kadar çıkmaktadır.Yazın suları çekilen longozun toprakları köylüler tarafından tarım arazisi olark kullanılmaktadır.Longozun çevresi bütünüyle dişbudak ormanlarıyla çevrilidir ve bu ağaçlar yer yer gölün bataklık kesimlerine sokulmaktadır.Buralarda sülün ,çulluk ve yaban ördeği gibi hayvanlar yaşamakta ve tatlı su balığı avcılığı yapılmaktadır.Longozdan çıkan balık türleri; yayın,kızıl kanat,sazan,turna,oklama denilen bunların dışında birçok balık çeşidi vardır. 
http://www.longozacarlar.com/ adresinden alınmıştır.







https://www.google.com.tr adresinden alınmıştır.

SAKARYANIN KARASU İLÇESİ
KarasuMarmara Bölgesi'nde, Sakarya İli'ne bağlı bir ilçe , doğusunda Kocaali ilçesi, güneyinde Hendek ilçesi, güneybatısında Ferizli ilçesi batısında Kaynarca ilçesi ve kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir.[2] Marmara Bölgesi’nin Batı Karadeniz ile birleştiği yerde, Sakarya’nın kuzeyinde yer alan ilçe toprakları hafif dalgalı alçak alanlardan oluşmuştur. Karadeniz kıyısındaki düzlüklerin gerisinde hafif eğimlerle yükselen alanlar, bu alanların güneyinde de dalgalı düzlükler bulunur.
Karasu'nun eski yerleşim yeri Küçük Karasu köyüydü.Köyün etrafındaki bataklıklardan dolayı karasu denilmiştir.Halk çıkan salgın hastalıktan sonra bu gün Karasu merkezinde bir mahalle olan İncilli'ye yerleşmiş ve burası Karasu adını almıştır.
İlçe topraklarını Sakarya nehri sulamaktadır.Sakarya'nın taşıdığı alüvyonlarla vadi tabanlarında ve denize ulaştıkları kesimlerde verimli düzlükler oluşturur. Acarlar, Akgöl ve Küçükboğaz Gölleri ilçedeki belli başlı göllerdir. İl merkezine 50 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 788 km2 olup, toplam nüfusu 28.782’dür.
İlçe ekonomisi tarım, turizm ve balıkçılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında fındık, mısır ve buğday, gelmektedir. Hayvansal üretim ilçenin ikinci gelir kaynağı durumundadır. Ayrıca kent yakınındaki Sakarya ağzı balıkçı tekneleri için doğal bir liman olup, küçük ölçekli tekne yapım yerleri de vardır.
İlçe sınırlarında MTA tarafından, Çamdağı'nın kuzeyinde bakır, kurşun , çinko zuhuratı, İhsaniye sahilinde kumul alanlarda titan madeni varlığı saptanmıştır



Yıllara göre nüfus verileri
201230,746
201129.615
201028.782
200927.914
200827.253
200725.607
200024.672
199014.500
198512.155
198010.157
197511.600
197010.198
19657.060



http://tr.wikipedia.org adresinden alınmıştır.

SAKARYANIN SU KAYNAKLARI
Sakarya ili kaynak ve maden suları açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Bunların en önemlileri Akyazı, Sapanca ve Geyve ilçelerinde bulunmaktadır. Kuzuluk, Şerefiye, Kristal, Kardelen, Reşadiye, Mahmudiye, Memnuniye ve Çamdağı kaynak suları bunların başlıcalarıdır.

Deprem bölgesi olması nedeniyle bölgede çok sayıda kaplıcada bulunmaktadır. Binlerce kişinin aynı anda konaklama imkânı bulduğu tesisleriyle Akyazı-Kuzuluk Kaplıcaları, Geyve Acısu, Geyve Ilıcası ve Taraklı Kil Hamamı kaplıcaların başlıcalarıdır.

Kuzuluk Kaplıcaları
İlin en önemli sıcak su kaynakları, Selçuklular döneminden bu yana bilinen bir termal merkez olan Kuzuluk kaplıcalarıdır. İl merkezine 43 km. Akyazı ilçe merkezine 8 km. uzaklıkta bulunan kaplıcalar; deniz seviyesinden 100 m. yükseklikte meşe ağaçları arasında, birçok su kaynaklarından meydana gelmiştir. Kaplıca binaları pavyonlar halinde inşa edilmiş olup, her biri özel kaynaklarla beslenmektedir. Özel bir firmaya ait olan ve 1996 yılında faaliyete geçen Kuzuluk Evleri, Kuzuluk Beldesi’nde bulunan tek kür merkezidir. Kuzuluk Evleri 1.500’ü aşkın devre mülk dairesinden oluşmaktadır. Bu devre mülkler yılın 22 dönemi, yaklaşık 100.000 kişiye konaklama imkânı sunmaktadır. Şifalı kaplıca sularından yararlanmak için, kapalı havuz ve dairelerin içinde bulunan küvetler kullanılmaktadır. Başta romatizma, siyatik ve mafsal ağrılara iyi gelen havuz ve banyolarda kullanılan suyun sıcaklığı 28-38° C arasındadır.
Kaplıca sularının iyi geldiği hastalıklar şöyle sıralanabilir: Sinir sistemi rahatsızlıkları, Solunum yolu rahatsızlıkları, Çocuk felci ve bazı çocuk hastalıkları, Kalp hastalıkları, Mide, bağırsak ve safra kesesi hastalıkları, İdrar yolları ve kadın hastalıkları, Kireçlenme, Kırık-çıkıklar, Cilt ve deri hastalıkları, Her türlü romatizmal hastalıklar, Böbrek taşları, Aşırı kilolar.

Kaplıca evlerinin hemen önündeki caddede, yol boyunca sağlı sollu, hediyelik eşya ve tatil ihtiyaçlarının karşılanabileceği dükkânlar ile özellikle yörede yaygın olan kiremitte mantarlı ve özel soslu alabalık yemeği sunan restaurantlar bulunmaktadır.
http://www.sakarya.com.tr adresinden alınmıştır.


https://www.google.com.tr adresinden alınmıştır.
Taraklı Kil Hamamı
Taraklı İlçesi’ne bağlı Hacıyakuplar (Paşalar) Köyü sınırları içerisindeki kaplıca, Taraklı’ya 7 km., Adapazarı’na 66 km., İstanbul’a ise 211 km. mesafededir. Dere içinde ve çam ormanları arasında kalan kaplıca 70 yatak kapasitelidir. İçerisinde duşlu, balkonlu, teraslı ve baraka tipi odalar bulunmaktadır. Ayrıca kaplıcanın etrafı kamp yapmaya çok uygun mekânlar bulunmaktadır. Ortalama sıcaklığı 39°C olan kaplıca suyu, romatizma, kadın hastalıkları ve sinir hastalıklarına iyi gelmektedir.


Geyve Acısu İçmesi
Geyve-Taraklı yolunun 13. kilometresinden ayrılan bir yoldan gidilen Ilıcaköy’ün içinde yer almaktadır. Ilıca Köyü’ndeki Acısu mide ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Mineral yönünden çok zengin ve şifalı olan kaplıca suyu bromür ve iyodür de içermektedir. Suyun ortalama sıcaklığı 26 ºC dir.

Geyve Maden Suyu
Gölpazarı yolu üzerinde, Geyve İlçesi’nin 5 km. güneydoğusunda, Ahibaba Köyü’nde bulunan içme, tadı nedeniyle Acısu diye adlandırılır. Maden suyu birkaç ayrı noktadan kaynamaktadır. Adapazarı depreminde toprak kayması nedeniyle suyun miktarında kısa bir süre artma, sonra azalma görülmüştür. Su miktarı kışın artıp yazın azalmaktadır. Alanda yer alan 1. kaynak ve 30 m. ilerisinde 2. kaynağın debileri saniyede 1-1,5 lt.’yi bulmaktadır. Ahibaba kaynakları karbondioksitli, bikarbonatlı ve demirli sulardır. Katyonları içinde kalsiyum ve sodyumu aşağı yukarı eş değerlerde içerdiğinden içme suyu olarak kullanıldığında litresinde 2 gr. total mineralizasyon bulunması nedeniyle hem kalevi hem toprak kalevili, bikarbonatların etkisini gösterirler. İyi bir sofra suyu olmasının yanı sıra mide ve barsak hastalıklarında kullanıldığı gibi safra kesesi ve pankreas hastalıkları üzerinde de etkiler göstermektedir. Su sıcaklığı 26°C’dir. Suyun çevresi, içinden akan dere ve doğal çevresi ile mesire ve dinlenme yeri olarak özellikle hafta sonları birçok ziyaretçi ağırlamaktadır.

http://www.sakarya.com.tr adresinden alınmıştır.

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
Kendisine çağdaş uygarlığın gerektirdiği her türlü donanıma sahip bireyler yetiştirmeyi amaç edinmiş olan Sakarya Üniversitesi'nin çekirdeğini 1970 yılında açılan Sakarya Mühendislik ve Mimarlık Yüksekokulu oluşturmuştur. Bu okul 1971 yılında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'ne dönüşmüş, 1982-1992 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi'ne bağlı bir Fakülte olarak öğretim vermiştir.

3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 sayılı kanun ile Sakarya Üniversitesi kurulmuştur.

90 sonrasında kurulan üniversiteler arasında akademik ve teknik altyapısını hızla tamamlayan üniversitemiz idari birimleri ile ISO-2002 Kalite Belgesi ile "EFQM Mükemmellik Yetkinlik Seviyesi Kalite Belgesi"ne sahip ilk ve tek devlet üniversitesi olup lâboratuar, eğitim ve sosyal hizmetler, Internet alt yapısı ve bilişim sektöründeki atılımlarıyla bir çok üniversite için örnek oluşturmaktadır.
Fiziki imkanlar

Üniversitenin bulunduğu arsa ve sahip olduğu arazinin alanı 2.000.000 m2'dir. Üniversitenin toplam kapalı alanı 260.292 m2 'dir. 

2008-2009 Öğretim Yılında 8 Fakülte, 2 Yüksekokul, 12 Meslek Yüksekokulu ve 2 Enstitü ve 1 Konservatuar ile yaklaşık 45.000 öğrenciye eğitim - öğretim hizmetleri veren Üniversitemizde fiziki mekan ihtiyacını arttırmak için 2009 yılında Kampüs Yatırım Projeleri hızla devam etmektedir. 

Yıllara sari olarak inşaatı devam eden büyük ihalelerimizden Fen Edebiyat Fakültesi B1 Derslik Bloğu, Fen Edebiyat Fakültesi B9 bloğu, Teknik Eğitim Fakültesi Atölyeler Bloğu, Kapalı Yüzme Havuzu, İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu, Açık kapalı spor tesisleri futbol sahası, koşu parkuru ile Teknik Eğitim fakültesinin A2 ve A1 bloğu, Enstitü binası,İktisat Fakültesi Öğretim Görevlileri Bloğu,Kongre Merkei bitirilmiştir. Yapımı devam eden işler arasında; Mühendislik Fakültesi B1 bloğu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Güçlendirme işi, Kongre Binası B Blok, Teknik Eğitim Fakültesi B Blok, Yurt Bloğu ve kafeterya bloğu, Yemekhane İnşaatı ile Açık Spor tesisleri Tribün İnşaatları sayılabilir. Ayrıca kampus alanı içindeki ve dışındaki meslek yüksekokullarında onarım ve tadilat işleri devam etmektedir.




https://www.google.com.tr adresinden alınmıştır.